Tether (USDT) 2021 yılındaki belgelere dayanan ve son günlerde spekülasyon yaratan iddialara yanıt verdi.
Tether’in 2021 yılına ait mahkeme belgeleri gün yüzüne çıkarken gündem yaratan iddiaların ardı arkası gelmiyor. Şirket tarafından yapılan son açıklamada, iddialar detaylıca ele alınırken özellikle kurumlara verilen teminatlı krediler ve hesapları kapanan kripto para şirketleri ana başlık oldu.
New York Başsavcısı (NYAG) tarafından yayımlanan belgelere göre Tether, Haziran 2019 ile Mayıs 2021 arasında 11,6 milyar dolarlık teminatlı kredi verdi. Toplam 694 kredinin %89’u teminat olarak Bitcoin (BTC) karşılığında verilirken %9’unda teminat olarak Ethereum (ETH) kullanıldı.
Kalan %2’lik kısım ise Tether Gold (XAUT) ve isimsiz menkul kıymetler arasında paylaştırıldı. Tether bu kredilerin karşılığında kümülatif olarak toplam 450.000 BTC teminat ve 1,1 milyon ETH aldı. Belgelere göre belirtilen tarihler arasında alınan kredinin 8 milyar dolarlık kısmı geri ödendi.
Şirket tarafından yapılan açıklamada geçtiğimiz dönemlerde borç verme işlemlerinin yapıldığını doğruladı:
Tether tarihsel olarak bağımsız, üçüncü taraf güvence tasdiklerimizde açıklanan seçkin bir gruba borç verme işlemleri gerçekleştirmiştir.
Öte yandan Aralık 2022’de Tether, 2023 yılı boyunca rezervlerindeki teminatlı ve aşırı teminatlı kredileri sıfıra indireceğini söyledi. Şirket bu karara gerekçe olarak likit varlıklar tarafından aşırı teminatlandırılmış kredileri gösterdi.
Tether büyük kripto firmalarının hesaplarını kapattı mı?
Şirket hakkında ortaya atılan iddialardan bir diğeri ise Tether’in 2021 yılında önde gelen kripto para şirketlerine ait yaklaşık 29 hesabı devre dışı bıraktığı yönünde oldu. NYAG tarafından yayınlanan belgelere göre devre dışı bırakılan hesaplar arasında MoonPay, BlockFi, CMS Holdings ve Galois Capital bulunuyordu.
Bu iddialara net bir yanıt vermemeyi tercih eden Tether cephesi, bireysel ilişkiler hakkında yorum yapmak istemediğini belirtmekle yetindi. Bununla birlikte şirket, Tether’in uyumluluk politikalarının gerektirdiği şekilde tüm bireylerin işe alım sırasında sıkı uyumluluk kontrollerinden ve sürekli gözetimden geçtiğini vurguladı.
Açıklamada, bu gözetim sonucunda uygunluğu artık karşılamadığı tespit edilen firmalara yönelik hizmetlerin sonlandırılmış olabileceği ima edildi.
